AİLE DİZİMİ

Aile Dizimi, bireysel kişilerin odada aile üyeleri için TEMSİLCİ olarak konumlandırıldığı bir aile terapisi veya sistemik terapi yöntemidir. Bu şekilde aile içindeki ilişkiler ağı gözlemlenebilmektedir. Aile Dizimleri, bir grup için olduğu durumlar haricinde, figürler ve semboller yardımıyla bir Aile Panosu üzerinde de kurulabilir.

Aile dinamiğini incelemek isteyen kişi, aralarından aile bireylerini ve kendisini temsil edecek kişileri seçeceği bir grup insanla bir araya gelir. Bu kişilere hiçbir açıklama ya da yönlendirme yapmadan her birini odada istediği gibi konumlandırır ve aile bireylerinin “yerlerine” geçirir. Aile Dizimi tekniği, basitmiş gibi görünse de aslında artık önümüzde kişinin aile portresi durmaktadır. Aile bireylerinin birbirlerine karşı hissettikleri yakınlık, uzaklık, sevgi veya küskünlük, öfke, nefret, intikam gibi hisler hakkında bir dereceye kadar bilgi sahibi oluruz. Gruptaki temsilciler çok kısa bir süre içinde, temsil ettikleri aile bireylerinin duygularını hissetmeye başlarlar. Bu, gerçek aile bireylerinin geri bildirimleri sayesinde birçok kez kanıtlanmış bir olgudur. Temsil ettiği aile bireyi hakkında hiçbir şey bilmeyen bir temsilcinin, örneğin yerini aldığı kişinin sakatlığını bedeninde bir karıncalanma şeklinde hissetmesi çok sık rastlanan bir durumdur.

Aile Sistemi Terapisinin Annesi olarak adlandırılan Virginia Satir, aile içi ilişkileri, katılımcılar aracılığı ile canlandırır, fakat çok daha sembolik bir biçimde. İnsanların arasındaki mesafenin ve duruşlarının, ilişkileri hakkında bize ipucu verebileceğini ortaya atan ilk isim Satir’dir. Aslında çalışmalarına gerçek aile üyelerini kullanarak başlamıştır. Ancak bir gün danışanın aile üyelerinden biri terapiye gelmeyince, yerine onu temsil edecek birini kullanmak zorunda kalmış ve böylece o kişinin de aile üyesinin duygularını aynı şekilde hissedebildiğini fark etmiştir. Hellinger, gerçek aile üyeleri yerine yalnızca temsilcileri kullanarak, hatta danışanın kişisel yorumundan etkilenmeden, içlerinden geldiği gibi hissetmelerine izin vererek Satir’in görüsünü daha da geliştirmiştir. Hellinger, bunlara ek olarak transaksiyonel analizin kurucusu Kanadalı psikiyatrist Eric Berne’in çalışmasından da yararlanmıştır. Berne, herkesin çocukluğunda yazdığı gizli bir “hayat senaryosuna” göre yaşadığını, bu senaryonun bilincine varılarak gün ışığına çıkarıldığında değiştirilebileceğini keşfetmiştir. Buna karşın Hellinger, senaryonun önceki nesillerden devralınıp sanki kişiye aitmiş gibi sahiplenilebileceğini fark ederken Berne, kişisel yaşamın ötesini irdelememişti. Gizli hayat senaryosunun keşfinden sonra hem Berne, hem de Hellinger, kişiyi belirli bir senaryonun zincirinden kurtarmak için “çözüm cümleleri” üretti. Hellinger’in çalışması diğer terapi yöntemlerine çok şey borçlu olsa da Aile Dizimi’nin, bütünüyle bambaşka bir terapi çeşidi olduğunun altını çizmek gerekir. 


Hayatımızda duygusal va da işlevsel zorluklara yol açan her şeye Aile Dizimi ile bakılabilir, çünkü bu psikolojik sorunların birçoğunun kaynağı, çözülmemiş ailevi problemlerdir. Mutlu bir hayat yaşamamıza engel olan problemler yoktan var olmaz. Kişisel sorunlarımızın, birlikte büyüdüğümüz insanların ve bizden öncekilerin de dahil olduğu çok daha büyük bir uyumsuzluğun parçası olduğunu anlamak, bizi rahatlatır.

Danışanın kendini anlamaya ya da hayatına dair bir içgörü kazanmak konusunda gerçek bir isteği veya acil bir ihtiyacı olduğunda en iyi sonucu verir. Çoğu danışan, gerçek sorununun ne olduğunu bilmese ve öğrendiğinde çok şaşırsa da, gerçekleşecek olan seanstan ne beklediğine dair fikrinin olması dizime yardımcı olur.

Dizimden sonra aile dinamigi ile ilgili gerçekleri anlayan danışan, hayatında bu doğrultuda değişiklikler yapmak isteyebilir, fakat bu bilinçli bir karar ya da plan olmamalı, kendiliğinden gelişmelidir. Bu değişim gerçekleşecekse, değişim isteği benliğinin derinliklerinden yükselmelidir.

Terapist, ailedeki belirli bir sorunu ele alarak danışanın ortaya çıkan çözümü ya da değişimi anlayıp içselleştirmesine yardımcı olur ve seansı sonlandırır. Böylece danışanın bu deneyimin etkilerini kendi başına, kendisi için en uygun olan süreçte görmesine olanak tanır. Bilincinde bir değişim olması durumun da aynı danışan bir kez daha dizim yaptırmak isteyebilir.

Paylaş