27 Şubat 2021 saat 11:17’de Başak burcunda Dolunay gerçekleşecek. Dolunay’lar belli bir sürecin sonucunu veya bitişini gözler önüne seren bir zaman dilimidir. Başak burcunda dolunay, bir düzenin, bir sistemin, bir alışkanlığın sonunu getirebilir. Ve tabii ki arkasından bu bitişle gelecek, yeni bir düzenin habercisi olabilir. Burada 11 Şubat Kova Yeni Ay’ında attığımız tohumlar önem kazanıyor.

27 ŞUBAT 2021 – BAŞAK BURCUNDA DOLUNAY ASTROKLAROS.COM

An haritasına baktığımız zaman Kova burcundaki enerjinin değişmiş olduğunu görüyoruz. Bildiğiniz gibi Şubat ayının ilk üç haftası Satürn, Jüpiter, Merkür, Venüs ve Güneş Kova burcunda ciddi bir enerji yoğunluğu yaratmıştı. Bu durum Güneş’in ve Venüs’ün Balık burcuna geçmesi ile birlikte kırıldı ve Merkür de 22 Şubat‘ta ileri gittiği için düşüncesel anlamda daha hızlı hareket edebilecek konuma geldik.

Başak burcunda Dolunay yöneticisinin Merkür olmasıyla birlikte hala Kova burcunda bulunması ise 16 ve 17 Ocak döneminde alınmış bazı kararların sonuçlarını bu Dolunay ile yaşayabileceğimizi gösteriyor. Diğer bir taraftan an haritasını incelediğimizde Yükselen burcunda Merkür yönetiminde olduğunu görüyoruz. Hala fikirler, düşünceler, stratejiler ve bunlarla ilgili yapılacak görüşmeler veya toplantılar belki kısa seyahatler hayatımızı etkilemeye devam ediyor.

Dolunay yöneticisi Merkür’ün Jüpiter ile olan birlikteliği yoğun bir iletişim trafiği ve belki de seyahat trafiğine girebileceğinizi göstermekte. İkili ilişkiler ve ortaklıklar alanında yarım kalan her şey, Retro sürecinde tamamlandığı için işlemler ve prosedürlerin aktif bir şekilde ortaya konması için organize olabiliriz veya taraflar arası görüşmeler, birleşmeler sağlanabilir. Bir araya gelerek Retro sürecinde yaşananları masaya yatırabilir ve bir sistem kurmaya odaklanabiliriz.

Başak burcunda Dolunay özellikle çalışma ortamımız, şartlarımız, günlük rutinimiz, düzenimiz, alışkanlıklarımız ve sağlığımız ile ilgili bir takım bilgileri daha net hale getirecek ve her şey görünür, anlaşılır olacak. 15 Ocak‘tan bu yana kafamızı karıştıran özellikle de iş hayatımız ile ilgili bizi sorgulamaya veya düşünmeye zorlayan her şeyin netlik kazanmasını sağlayacak.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta Dolunaya karşı Venüs’ün ve tabii ki Güneş’in fazla merhametli, şefkatli, karşılıksız, fedakar bir yaklaşım da olması. Ortaklıklar, ikili ilişkiler ve sözleşmeler konusunda veya özel hayatımızda alma verme dengesini bozmadan ilerlemek daha efektif bir yaklaşım olacak. Aksi taktirde kendimizden ödün vermemiz mümkün.


Merkür’ün Kova burcunda olması beraberinde iş ortamı, çalışma şartları veya günlük düzenimiz ile ilgili daha isyankar bir yaklaşım içinde olacağınızı gösteriyor, adaletsizliklere veya beklenmedik sürprizlere karşı fevri tepkiler verebiliriz. Burada aşırıya kaçmak ve konuları abartmak Jüpiter’in etkisi ile son derece mümkün. Kendi değerimizi, kıymetimizi ve ne kadar çalışkan olduğumuzu, hizmete gönüllü olduğumuzu karşı tarafa geleneksel yaklaşımdan son derece farklı bir şekilde ifade etmek isteyebiliriz. Daha farklı ve sıra dışı bir çalışma ortamına, şu ana kadar hiç denemediğimiz veya deneyimlemediğimiz bir rutine adım atabiliriz. Ve ya bu sağlık alanında yapmak istediğimiz bir reform ise, bedenimizi, sağlığımızı gözden geçirerek, yeni tekniklerin uygulanmasına başlamalıyız. Özellikle pandeminin etkisinin devam ettiği gerçeğini göz önüne alırsak, bağışıklık ve sindirim sistemimize daha fazla odaklanmak ve sağlıklı beslenme/diyet gibi konulara eğilmek isteyebiliriz.

Burada dikkat edilmesi gereken yapacağımız konuşmalar ve görüşmelerde izleyeceğimiz plan ve programın gerçeklere uygun, uygulanabilir, hayata geçilebilir bir şekilde olmasıdır. Fazla fütüristik bir yaklaşım bir sonuç vermeyebilir, gerçeklerden uzaklaşmadan ve hayallere kapılmadan merhamet veya kurban psikolojisinden ayrılarak, fedakarlığı dengeleyerek yaşamımızı düzenlemeye gitmek asıl hareket noktası olmalı.

Uranus’un bu Dolunay’a destek çıkması, kazançlarımızda ve maddi manevi güvenlik alanlarımızda farklı ve sıra dışı bir enerjiyle beslerken, faydalı değişiklikler yaratmak için yeni uygulamaları ve teknikleri benimsemeye teşvik etmekte.

Geleceğe odaklanırken, projeksiyon yaparken, anı unutmadan, andan uzaklaşmadan bazı koşulları belirlemeli ve uygulanabilir şartlar geliştirmeliyiz. İdealist ve hayalperest yaklaşım hiç gerçekleşmeyecek projeleri masaya yatırmamıza neden olurken, ciddi bir zaman ve emek kaybına neden olabilir.

ZEYNEP ÖZYÖRÜK

KLAROS DANIŞMANLIK

Paylaş