NEPTUN GERİ GİDİYOR…HAZIRLANIN!!!

Neptün 13 Haziran itibariyle geri gitmeye hazırlanıyor, 19 Kasım’a kadar da geri gitmeye devam edecek. Daha önceki yazılarımda belirtmiş olduğum gibi geri giden gezegen yoktur, geri gidiyormuş gibi yapan gezegen vardır. Ve gezegen, her geri gidiyormuş gibi yapmadan önce, durağanlaşır ve bu yaklaşık 3-7 gün sürer. Durağanlaşan dönemler, özellikle tetikte olmamız gereken zamanlardır. Çünkü bir gezegenin durağan gibi algılanması, olumlu sonuçlar vermez. Planet, (yani gezegen) kelimesi dilimize Yunan dilinden geçmiştir ve anlam olarak dönen, hareket eden, gezen demektir. Bu bağlamda, hareket eden bir cismin durağan algılanması, doğasına aykırı olması sebebiyle, hoş olmayan sonuçlara hatta bazen felaketlere sebebiyet verebilir. Dolayısıyla önümüzdeki 2-3 gün alacağımız kararlarda çok dikkatli olmak da fayda var. Dikkatli ve tetikte olmalıyız.

Neptun, astrolojide; hayaller, idealler, fanteziler, hüsranlar, hayal kırıklıkları, belirsizlikler, bulanıklıklar ve konsantrasyon eksikliği şeklinde tabir edilir.

neptünŞu anda gökyüzünde Saturn- Neptun olumsuz açısı görülmekte. Bu açı, Kasım sonunda da hayatımızda rol oynamıştı. Hayaller ile gerçekler, hayatımızda ciddi bir çatışmaya sebep olmakta. Hayallerimiz , ilhamımız, ve ya ideallerimiz , hayatın acı gerçekleri yüzünden hüzne ve ya hayal kırıklıklarına, endişelere sebep olmuş olabilir. Kasım sonunda yaşanan bu açı, çevremizdeki otorite figürleri, baba , yurtdışı konuları, felsefelerimiz, ve inançlarımız ile ilgili verdiğimiz sınavlar ile hayatımıza girmişti. Bugün ise ,  Jupiter ve Neptun’un bulunduğu ilişki itibariyle, gelecek ile ilgili planlar ve hayallerimiz arasında gel-gitler, ve diğer yandan  da sorumluluklarımız arasında çatışmalar ile hayatımıza girmekte. Saturn’un Ay’dan destek açı almasıyla birlikte, bize  bu dönemde gerçekleri  görmekte, gereken disiplini sağlamakta yardım edecek kişinin, anne, evli bir bayan ve ya ortaklaşa iş yapan bir bayan olduğunu göstermekte.

Diğer yandan Jupiter ve Pluto ‘nun kurmuş olduğu olumlu açıyla, gelecek planlarımız ile ilgili iyimser bir tavır takınıp, olumlu düşüncelerle hareket ettiğimizde, sorumluluklarımızla ilgili değişimi kolaylaşabilir. Ne olursa olsun, sebat etmeli, hedeflerimize ulaşmak için sıkı çalışmalıyız.

Mars’ın Akrep burcunda Retro süreci devam etmekte, Güneş ve Uranus ile yapmış olduğu 150 derecelik açı, Neptün ‘ün geri gideceği bu dönemde, geçmişte yaşadığımız acı dolu, bir o kadar da tutkulu aşk ilişkimizin tekrar ani bir şekilde hayatımıza gireceğini göstermekte. Bu olay, her ne kadar egomuzu okşasa da, hoşumuza gitse de, karmik bir olay göstergesi olduğundan aslında bilinçaltımızda temizlenmesi gereken konular arasında yer almakta.

Neptün geri gittiğinde, genelde hayallerimize yoğunlaşır, gerçeklerden kaçma eğilimi gösteririz. Acıyla mutlu olur, acıyla kavruluruz. Çözüm yolu aramaktan kaçarız, biliriz ki fedakarlıklar, ödeyeceğimiz bedeller canımızı çok yakacak. Gözümüzü kapatmayı tercih eder, sadece duygularımıza, hayallerimize, rüyalarımıza odaklanırız. Gerçekle bağlantımızı keser, içimize, geçmişimize, anılarımıza yöneliriz. Kendimizi kandırmaya, kendimize acımaya ve ya olayları istediğimiz şekilde algılamaya son derece yatkın oluruz. Depresyona kolaylıkla girebiliriz.
Dolayısıyla eski aşklar, maddi konular ve ya kariyer ile ilgili konularda gerçekçi yaklaşımlarda bulunmalı, kendimizi kandırmaktan kaçınmalıyız. Bağımlı olduğumuz konular, bağlandığımız ve ya kopamadığımız eski konular, aşklar , gündeme gelebilir. İlaç, alkol, ve ya uyuşturucu bağımlılıkları gerçeklerden kaçmamıza yardım ettiği için bu tip dönemlerde artış gösterebilir.

Peki böyle bir dönemi nasıl faydalı bir hale getirebiliriz?

Kendimizi aldattığımız bu konular hakkında gerçeklerle yüzleşmek, bu yaraları iyileştirmek önceliğimiz olmalıdır. Bu yaraların şifalanması için alternatif tekniklerden, yöntemlerden ve ya bu tekniklerle ilgili uzman kişilerin kılavuzluğundan faydalanabiliriz. Kişisel gelişim teknikleri, meditasyon, enerji çalışmaları, spor, sağlıklı beslenme gibi yöntemlerle acılarımızdan kurtulabilir, yaranın temeline inebiliriz. Öncelikle yarayı ve ya acıyı kabullenmeli, sonrasında neden kaçıyorsak, yüzleşmeli ve de önce kendimizi, sonra karşımızda bizim enerjimizi tüketen, bizi adeta içten içe yiyen konuyu , affetme yöntemiyle, rahat bırakabiliriz. Yaramız iyileşir.

Unutmayın ki, eğer kendimizi ve karşımızda bizi yok eden enerjiyi  affedersek, kontrolü biz alırsak, kendimizi kurban psikolojisinden kurtarmış oluruz. Rahatlarız ve hafifleriz. Enerjimiz yükselir. Sağlığımız düzelir. Kendimizi daha güçlü ve dinç hissederiz.

 

imza

 

Paylaş